Dubrovnik ya da eski adıyla Ragusa, Hırvatistan’ın Adriyatik Denizine bakan, Orta çağdan kalma tarihi eserleri ile ünlü şehri olmanın yanı sıra yemyeşil doğası ve deniziyle Dalmaçya kıyıları denilince ilk akla gelen yerdir. Tarihi dokusu old town (eski şehir) de surların içinde konumlanmış olan Dubrovnik sokakları ve mimarisiyle bizi tekrar o yılları yaşatırcasına bir güzellik sunmaktadır.
Dubrovnik’e Türk kaynaklarında da eski adıyla (Ragusa) rastlanmaktadır. Bu kentte kurulu şehir-devleti Ragusa Cumhuriyeti’ne I. Murat döneminde 1365 yılında ayrıcalık tanınmış, buna karşılık bu küçük devlet Osmanlı himayesine alınmış ve yıllık vergiye tâbi tutulmuştu. Napoleon Bonaparte dönemindeki savaşlar sırasında 1808 yılında şehre giren Fransız ordusu devlete de son vermiş ve şehri Fransa’ya bağlamış, 1815 yılında düzenlenen Viyana Kongresiise şehri Avusturya yönetimine vermişti. Bu şekilde şehir üzerindeki 443 yıllık Osmanlı egemenliği de sona ermiştir.
Dubrovnik’te turizmin 19.yüzyılda yapılan Opatija Grand Hotel (1890) ve Dubrovnik Hotel Imperial (1897) lüks otellerinin açılmasıyla başladığını söyleyebiliriz. CNNGo göre, Dubrovnik dünyanın en iyi 10 ortaçağ duvarlı şehirler arasındadır. Dubrovnik 1971 yılında savaştan korunmak için askerden arındırılmış bölge ilan edilmiş (demilitarize) ve 1991 yılında Yugoslavya’nın dağılmasıyla Sırp güçler tarafından kuşatılmış ve bombardıma tutularak büyük hasar almıştır.
1991 yılında meydana gelen iç savaş Yugoslavya’nın sonunu getirmiştir. Hırvatistan bu iç savaş sonucu doğmuş bir devlettir ve Dubrovnik şehri Hırvatistan’ın en gözde kentidir. Şehir küçük bir yerleşim beldesi olup, 50 bin nüfusu vardır. Şehirde Akdeniz iklimi özellikleri görülmektedir. Şehir, Sırp saldırıları sonucu oldukça zarar görmüş, ama yenileme çalışmaları sayesinde eski görünümünü kazanmıştır. Şehir, plaj ve botanik bahçeleri ün yapmış Lokrum Adası, şehri çevreleyen surlar ve Dubrovnik katedrali ile bilinmektedir. Şehri sadece Old Town ile sınırlamak yanlış olur düşüncesindeyim.Eğer yolunuz düşerse mutlaka tarihi yapıyı gördükten sonra normal şehride dolaşmanızı hatta eğer konaklayacaksanız ve arabayla değilseniz mutlaka bisiklet kiralamanızı tavsiye ederim.Dubrovnik şehir merkezi dışında da yine birbirinden güzel doğa harikası tatil kasabası bulunmakta ve denize yorum bile yapmıyorum muhteşem!